22 Ağustos 2011 Pazartesi

2 Haftalik Bebekle 2 Haftalik Tatil Kacamagi

Evet, tatil kacamagi diyorum, neden mi :)
Baktim Elif´im erken geldi, ben de iki haftalik Elif´imi alip diger yavrularimla beraber hic planlanmamis bir Türkiye tatili yaptik.

Gezdik, tozduk, eglendik... eh tabiki diger senelerde oldugu gibi abartamadik. Ne de olsa bu sefer yanimizda minik bir yavru vardi.



Ramazan baslamadan güzel yemeklerde bulustuk yavrularimla...






Bir cok kisi


"Bu kadar kücük bir bebekle nereye gidiyorsun?"
"Ucakta bebegin kulaklari basinctan dolayi agirir."


"Kirki cikmamis bebek evden disari cikarilmaz."


"Sen delisin!"


"Cesaretine hayranim!"
... gibi cümleler kurdu biz gitmeye hazirlanirken...


... Fakat biz onlarin hic birine kulak asmadik :)




Önce Yalova´ya vardik...




Termal´in saglikli tertemiz havasini soluduk...





Sonra eglendik elimizden geldigi kadar...




Yine her yaz oldugu gibi zip zip keyfi yaptik...





Keyif sirasinda bir ari tarafindan sokulduk...




Aksamlari degerlendirdik...




Minik yavru kah bebek arabasinda kah koynumda bize istirak etti...





Gece sabahlara kadar dvd keyfi yaptik...




Bardakta misir yedik...





Sahil keyfi yaptik...






Balik tutanlari seyrettik...









Ramazan davulcularini sabirsizlikla bekledik...




Daha sonra Istanbul´a gectik... Türk milletindeki engin hosgörüye bir kez daha hayran kaldik... Beyoglu´ndaki bu kiliseyi kuzularima örnek gösterdim. Cesitli insanlarin bir arada ne hos yasabildiklerine sahit olduk...

Tatilden önce prensesime anne kiz günü yapacagimiza dair söz vermistim ama bebek erken gelince bu sözümü yerine getirememistim. Ben de Türkiye´de bu firsati degerlendireyim dedim en azindan kuaför isimizi oracikta halletmis olduk. Artik ilk firsatta kizimla anne kiz süslenme günümüzü yapacagiz.







Istanbul´a gidilirde hic disarda iftar acilmaz mi? Biz de Sultanahmet´i tercih ettik ve cocuklarim hayatlarinda ilk defa kendi vatanlarinda cami minareleri gölgesinde iftar acmis oldular.





Orta oyunundan tutunda cesitli gösterilere varincaya dek izlediler, eglendiler... kendi lisanlarinda, kendi insanlariyla birlikte... ne hos...




Cok sevdigim sanatcilardan biridir Ertugrul Erkisi... ne güzel ki onunda bir kac ilahisini canli dinlemis olduk...








Bir ara cocuk ilahisinde yavas yavas cocuklar sahneyi istila etmeye baslayinca benim prenseste dayanamadi, o da sahneye cikiverdi...




Mmmmmhhhhh bu macun harika bir sey... Osmanli´nin herseyine hayranim...




Iftar sonrasi cay muhabbeti... cocuklarin kan ter icinde kosusturmalari... daha ne olsun...




Hala hangisi oldugunu bilemedigim Karagöz mü Hacivat mi artik, cocuklarla sohbeti cok keyifliydi...







AVM icerisinde lunapark eglencesi yasadik...













Leziz cikolata tadlari denedik... mmmmhhhhh








Masaj bile yaptirdik... bir o eksikti :)






Balkon keyifleri de yaptik...




Burada bulamayacagiz kadar leziz pizzalar kesfettik...





Vapur yolculuklarinda sükürler olsun ki Nintendo DS´ler imdadimiza ulasti...






Bebegimiz her yere sikayet edemeden bizimle gelmek zorunda kaldi. Daha simdiden iki haftalik bir bebek olarak gezmelere basladi... Bakalim bunun önünü nasil alacagiz. Anne karninda da bir Paris gezisi yapmisti masaallah... Annesi gibi gezginci olacak buda :)




Kizimla pesimize aldigimiz birinci sinifa hazirlik kitaplarinin yüzüne ayip olmasin diye birazcik bakiverdik... ama ikimizde birbirimizi kandirdik tabiri caizse... amaaaan tatilde de ders mi olurmus caniiiiiiiiiiiiiiiiiim... :)







Iste serüvenimizin sonu...
Ucakta masada yolculuk yapan minik bir bebek...


Türkiye´yi ramazanda ilk defa tadan ve unutamayan cocuklar...


Vatan hasreti ile yanan ve de acaba bir gün kendi ülkemde yasayabilecek miyim diye düsünen ve düsündükce efkarlanan ben... :(

Iyiki de yapmisiz bu iki haftalik tatil kacamagini. Cocuklarim vatanimin simsicak insanlarini gördüler, kocaman iftar sofralarindaki muhabbeti tattilar, oglum bu sicak ve uzun günlerde 8 gün oruc tuttu, ezan dinlediler, sokakta arabada beni durdurup bebekle disari ciktigim icin bana kizan insanlar tanidim, bebegimi benden cok düsünüp bana kizan bu insanlari cok sevdim, yine durdurup bu sefer sirf bebek seven insanlari da tanidim, yanima oturan hic tanimadigim insanlarla sohbet etme keyfini yasadim, burada hic bir zaman yasayamayacagim belki bir cok insan icin siradan ama benim icin cok sira disi ve harika seylerdi bunlar.


Insaallah bu millet vatanin kiymetini bilir. Nitekim insan bir seyleri kaybedince degerini cok daha iyi anliyor. Insan yakindan bakinca elindeki servetin farkinda olamiyor malesef.




Iyiki gitmisim, iyiki koklamisim vataminim havasini... yoksa icime dert olurdu bir sene boyunca...


Bana bu firsati veren Rabbime sükürler olsun vesselam...






2 yorum:

  1. Zeyneb'in annesi24 Ağustos 2011 11:08

    cok duygulandim haticem bu yazini okurken...hele son bölüm :o(

    rabbim insallah bizlere vatan hasreti cekmedigimiz günler göstersin insallah.... fatih'te komsu olmaya ne dersin ;o))) ?

    YanıtlaSil
  2. Zeyneb´in annesi canim, sen de damdan düsmüssün de ondan duygulandin tabiki. Anladin halimden. Duana gönülden amin diyorum can dostum. Fatih´te seve seve kosa kosa komsun olurum ne bahasina olursa olsun. Gayret bizden takdir Allah´tan...

    YanıtlaSil