26 Mayıs 2013 Pazar

Resulullah´a Mektup



Sumeyra yavrumun hocasi umre ziyareti öncesi ögrencilerine dünyanin en anlamli ve en güzel ev ödevini vermis.
"Resulullah´a mektup yazin!"


Melegim yukardaki satirlari karalarken göz pinarlarima hakim olamadim vesselam...



23 Mayıs 2013 Perşembe

Besmele Töreni



Daha önceki yazilarimda cocuklarin camide dini egitimine baslamalariyla ilgili Osmanli´dan süre gelen bir gelenegimizden bahsetmistim "Besmele Töreni". 
Benim güzel Sumeyra´m camideki veliler arasi kücük besmele töreninden sonra bir de daha kapsamli, programli bir besmele törenine daha katildi. Sahnede provalar sürerken kücük melegim ve arkadaslari cok heyecanliydilar. 


Kendilerine özel kiyafetler diktirildi. Ta vatanimizdan geldi bu güzel kiyafetler. 



Sahnede önce cami hocasi ile selamlastilar. Sonra hocamiz orta yere oturdu ve kücük talebeler bir bir ardina hocalarinin yanina gelerek bir siir okudular, hocalarinin elini öptüler, hocalari da onlarin elini öptü ve onlara dua ederek birer kese hediye verdi. 
Akabinde kizlarimiz siirler, ilahiler vs. okuyarak tüm velilerin gözlerini yasarttilar.

Cok duygu yüklü, gururlu ve mutlu bir gündü. Yavrumu izlemeye gelenler arasinda kocaman ailemiz ve yakin dostlarimiz vardi. Bu güzel günümüzü paylasan güzide insanlara mütesekkirim.
Özellikle de bu hos programda emegi gecen cemiyet calisanlari arkadaslara cani gönülden dualar ediyorum. Rabbim her birinden razi olsun. 

Programin sonunda enfes bir tarih sohbeti dinledik. Bu konuda kiymetli bilgilere sahip bir hocamiz misafirleri adeta Osmanli´ya dogru bir geziye cikardi.

Her sey harikaydi. Güzel bir gün, yavrum icin de hayirli bir baslangic   olmustu.





20 Mayıs 2013 Pazartesi

Kizima Canta Ördüm


Oldum olasi cok sevmisimdir el becerilerini. Kis aylarinda merak saldigim bebek berelerinden sonra haydi bir de canta örmeyi deneyeyim dedim ve kizima cami icin bir canta örmeye karar verdim.


Öncelikle cantayi ördüm...


Sonra icini kullanisli hale getirdim. Bunun icin eski bir t-shirt ve bir posetten yararlandim. Cantayi ters cevirip önce poseti icine diktim. Böylelikle cantamiz su gecirmez hale geldi. Sonra t-shirt´ü poset gözükmeyecek sekilde yerlestirip kenarlarini diktim. Cantamizin ici kullanisli bir hal aldi...



Sira geldi cantanin sapina.Bir sekilde omuzumuza takabilmemiz gerekiyor degil mi?
Ben de düsündüm tasindim, kizimin eski bir külotlu corabindan yararlanmaya karar verdim. Güzel olan corabin renki ne tesadüftür ki cantamizin ayni renginden...



Corabi sekilde görüldügü gibi kesip örgü örebilecek hale getirdim...



Sonra corabi iki tarafindan örerek cantanin sapini olusturdum...



Artik geriye sadece sapi cantaya dikmek kalmisti... veee iste...



Cantamizi artik omuzumuza asabilecegiz...



Simdi tek eksigimiz cantamizin fermuari. Ne de olsa icindekileri muhafaza etmemiz gerekiyor ve fermuar sart...
Eski kiyafetlerden kesip cikardigim pembe renkli bir fermuari dikkatlice cantanin acik bölümüne diktim ve cantamizi tamamlamis oldum...


 ...

Kizima özel oldugu anlasilsin diye isim ve ufak detaylarda unutulmadi...


Birde fermuari rahat acabilsin diye fermuarin ucuna bir minik örgü ekledim.


Harika bir sonuc...
Ben gururlu, kizim mutlu, ev halki memnun...


Siz de deneyin... yavrunuzu sevindirin...



2012´den kalma notlar (2)


Eveeeeet onca zaman yazmamanin telasindayim. 2012´ye dair baska notlarda paylasalim cabucak.



Muharrem ve Sumeyra camimizin güzel bir faaliyeti olan "Hayirda yaris" kosusuna katildilar. O gün katildiklari kampanya ile fakir cocuklara biraz da olsa katkida bulundular. Bu tür faaliyetlerin yapilmasi takdire sayan dogrusu. Cocuklarimiz daha kücük yaslarindan itibaren baska insanlardan da sorumlu olduklarini ve onlara yardim etmeleri gerektigini ögrenip, egoizmin tuzagina düsmüyorlar.



Bir hafta sonu da kizimin cami gurubu ile baska bir kardes camimizin cocuklari bulustuk ve minikler hep beraber kahvalti yaptilar.


Kahvaltidan sonra ögretmenleri ile harika seyler hazirladilar, oyunlar oynadilar. 


Onlari izlemek bile oldukca keyif vericiydi.




Yavrular ara ara sinema keyfini ihmal etmediler. Sinema bize cok yakin olunca tüm filmleri bakmamak mümkün degil hani :)



Dogum günü pastasi olarak kizima hazirladigim pasta bu sefer pek istedigim gibi olmadi. Diger seneler sonuctan daha memnun kalmistim. Ama cocuklar pastaya bayildilar.



Dogum günü partilerinin en keyifli kismi hediyesleme zamanidir bence. Kücük melegim o anin tadini acayip cikardi.



Bir ara el isine merak saldim. El isi derken daha cok cocuk berelerine...
Elif icin ördügüm bu berenin fotografini cekene dek akla karayi sectim... üüüfffff... Elif kendini yerlere firlatti fotograf cektirmek istemiyor diye... Ama bosuna bende bu inat varken :)



...


Daha önceleri de kizima baykus beresi ve baska bereler örmüstüm. Onlar biraz kücülünce bu bereyi de ekledim. 



Kis boyunca en cok kullandiklarimiz arasina girdi bu bereler...


Haydi bakalim bir sonraki postta neler yer alacak...



2012´den kalma notlar... (1)



Yarim senedir bloguma hic ugrayamadim ve bundan dolayi cok üzgünüm. Oldukca yogun bir sene geciriyorum. Cocuklarima eskisi kadar fazla zaman ayiramiyorum. Özel hayat ve is hayati birbirine karisti. Bu yogunluga bir de cocuklarin hafta sonu cami egitimi eklenince faaliyetlerimiz, gezilerimiz vs. icin pek vaktimiz kalmadi. 


Herseye ragmen yine de 2012´ye ait bir kac kare paylasmak istedim. 



Yavru Elif´im bayagi büyüdü. Ablasi ile oyunlar oynamaya basladi bile. 



Bir ara amigurumi oyuncaklarina merak saldim. Bir tane deneyeyim dedim. Elif´im bu minik bebegine bayildi. Aylarca onunla yatip kalkti resmen. 



Sumeyra yavrumun bu harika saclarini her sabah tarayip sekillendirmek kizima eziyet olmaya basladi. Ben de bir cözüm olarak bu güzelim saclara kiydim ve bayagi bir kismini kesiverdim. 
Sonuctan ikimizde memnun kaldik. 




Elif´imin saclarina da babasi kiydi. Bir gün isten eve geldigimde saclari kesilmis minik yavrumu görünce kendimi tutamadim, agladim. Oysa beyimle önceden kesilmelerine karar vermistik. Onu Caillou´ya benzettim. Zaten kizim Caillou´nun filmlerine bayiliyor.




Yaz tatilinden sonra Sumeyra melegim camiye basladi. Önceleri camiye giderken disarda basörtüsü örtmek istemedi, cok utandi. Ama disarda özellikle yabancilardan güzel tepkiler alinca utangacligini kisa sürede kaybetti. 



Elif´im artik her türlü oyuncak ve günlük islere merak saldi.


...


Buralarda her sene 3 Ekim tarihi camilerin yabanci insanlara kapilarini actigi gün olarak kabul edilir. Ben de her sene cocuklugumu ve gencligimi gecirdigim camimizde bu faaliyete katilmaya calisir, alman ve diger yabancilara dinimizi anlatirim. 
Bu sene Muharrem yavrum ilk defa bana eslik etti ve o da bu faaliyete katildi. Insaallah bundan sonraki yillarda da yavrum bu güzel calismayi hep devam ettirir. Onunla gurur duyuyorum. 



3 Ekim ayni zamanda oglumun da dogum günü. Bu seferki dogum gününü genc delikanli olarak kutladi. Arkadaslarini sinemaya davet etti. Film sonrasinda da eve gelinip ikramlar ve pasta yenildi, hediyeler verildi veee x-box oynandi.




Kizlar bayagi kaynasti. Kah büyügü kücügüne uyum sagladi, kah kücügü büyügüne...



Cok sevdigimiz Serra teyzemiz minik yavruma cooook hos patikler hediye etti. Elif bebegim, ev halki, misafirlerimiz bunlara bayildik.




Artik Elif kuzumda arkadasliklar kurmaya basladi. Ilk erkek arkadasimiz Muhammed Emin.




Sumeyra balim camiye baslama töreni olarak besmele törenine katildi. Bu güzel adet bize Osmanli´dan kalmis harika bir gelenek. Bu törenin ince ayrintilarini arastirmanizi tavsiye ederim, ecdadimiza bir kez daha hayran kalacaksiniz.




Bizim evin klasigi olan bayramlasma merasimimiz yine cok enteresandi. Bilindigi üzere her bayram günü icin bir hediye alir kuzularim. Elimden geleni yapmama ve ciddi bir yatirim yapmama ragmen bazi hediyelerden memnun kalmadiklarini görmek beni cok üzüyor. 



Elif yavrum ilk bebek hediyesini bayram hediyesi olarak aldi. Acayip mutlu oldu. Onda tam bir annelik duygusu var. Sumeyra kizim onun gibi degildi. Bebeklerle oynamayi Elif kadar sevmezdi. 



Ilk gün Muharrem´le Sumeyra´nin hediye farki Sumeyra´yi oldukca üzmüstü. Ne de olsa hediyeler paketlenmis, iclerini görme imkanlari yok. Artik o an hangisini secerlerse onu aciyorlar. Diger hediyeler icin diger bayram günlerini beklemeleri gerekiyor. 
Oysa hediyelerin birbirlerine esit olmalarina cok dikkat ederim. 



Sükürler olsunki daha sonraki günlerde yavrum diger hediyelerini actikca bos yere üzüldügünü anlamis oldu. 



Diger notlarimizi bir sonraki postta paylasmak üzere, hoscakalin...