31 Ekim 2014 Cuma

Elif´in Mutluluklari

Her cocuk icin en büyük duam mutlu olmalaridir. Onlar mutlulugu, huzuru en cok hakeden insanlardir. Benim Elif´imi mutlu etmek cok kolay mesela.


Alisveris merkezinde oyuncak bir at...



Oyun merkezinde minik bir salincak...



En sevdigi arkadaslarindan M. Emin ile bir iki ziplayis...



Tugce ablasiyla saklambac...



Kreste ve evde her yeri batirabilecegi oyun hamuru... mesela.
Listeyi böylelikle uzattikca uzatabiliriz. 



Elif´im ablasindan farkli olarak bir de prenses ve gelin olmayi cok ama cok seviyor. En büyük zevki süslü kiyafetler giyip, takip takistirmak.
Subat aylarinda kreste karneval kutlamasi yapildi. Böyle bir kutlamaya ilk kez katilacak olan Elif´e bir kostüm secmesini söyledim. Onca kostümün icerisinden "ben gelin olmak istiyoyum" dedi. Bu karara hic sasirmadim. 



Krese gittigimizde kizlarin nerdeyse hepsinin birer prenses veya gelin kostümü sectiklerini gördük. Neyseki bizim gelin kendine göre muffinleri de buldu da günü daha mutlu bitirdi yavrum. 

Elif´im evde iken de genellikle böyle prenses elbiselerini giyinir. Takilar takar. Ojeler sürdürür... vesaire. Bazi arkadaslar kendime eziyet ettigimi düsünüyorlar. Ona hayir demem gerektigine inananlar var. Oysa onun da diger yavrularimin da yüzlerini güldüren hic bir sey bana yük degil. Oldukca disiplinli ve titiz bir anne olarak varsin bazi konularda da onlar egemen olsunlar diye düsünüyorum.



28 Ekim 2014 Salı

Masumiyet


Düsünüyorum da iyiki varlar onlar, evlatlarim. Hayatim onlarla daha renkli, daha neseli, daha güzel...




Her ne kadar evlat yetistirmek zor olsada, yillarini harcasanda, onlarin bir kez yüzünüze gülmesi, mutlu olmasi tüm dertlerini unutturuyor insana.




Hello Kitty asigi Elif´im onu bu kadar kocaman görüp ona sarilinca cok duygulandim. Ne kadar saf, ne kadar temiz, ne kadar ellenmemis bir hayatlari var diye düsündüm. Ne kadar masumlar cocuklar... Keske biz yetiskinler de onlardan birazcik ders alip biraz cocuklasabilsek. Zaten basimiza gelen tüm felaketler cocuklugumuzu ve onun verdigi masumiyeti kaybettigimizden degil midir?







18 Ekim 2014 Cumartesi

Kizimin Elinden Donuts


Sumeyra yavrumun mutfak meraki takdire sayan. Kendi basina bulup yazdigi donuts tarifini uygulayalim diye bana bayagi bir dil döktü. Tarifini aldim okudum, bayildim. Biraz yanlis cocuk dilinde yazilmis bir almanca ile donuts tarifi. Bu cocuk lisani onun tarifini daha da sevimli hale getirdi. 



Israrlar sonuc verdi ve bir gün bu tarifi uygulamaya basladik. Yavrum donuts´i cok sever ve her daim disari ciktigimizda mutlaka bir donuts saticisindan aldirmak ister. Bu sefer ise kendisi evde deneyecek ne büyük nimet. 




Sumeyra: "Anne bak eger evde donuts yapabilirsem o zaman disardan almana gerek kalmayacak artik. Hem de böylelikle her seferinde bunun icin para harcamana gerek kalmaz!"  




Vanilyali ve kakaolu donutslari deneyerek halkali cöreklerimizi firina sürdük nihayet.




Firini beklerken cocuklarin en cok sevdigi sey nedir desem, biliyorum bir cok insan ayni cevabi verir: Kabin dibini siyirmak, firindakilerin bir an önce pismesini izlemek ve bu arada anneye milyon tane firinda kabaranlar hakkinda fizik sorulari sormak... :)




Yeterince pisen donutslari heyecanla cikarinca geriye onlari süslemek kaliyor.




Artik Sumeyra´min fantazisine teslim edilmis donutslar son olarak süslendi püslendi, bu hale geldi.



Geri kalan kullanmadigimiz hamurumuzu da israf olmamasi icin baska sekilde degerlendirmeyi düsündük. Güzel bir muhallebi hazirladik ve büyük yumaklar halinde pisirdigimiz cöregimizin icine muhallebimizi yaydik.


Cöregimizin üzerine de biraz recel gezdirdik derken ortaya leziz ve degisik bir tad cikti. 




Kizimla her zamanki gibi cok güzel vakit gecirdik. Gerci bu arada mutfak biraz batti, anneye bayagi bir cok is cikti ama bir yandan minik Elif´imin bizi izlemesi ve diger yandan Sumeyra´min bu güzel ricasi her seye ragmen mutluluk verdi bize.



16 Ekim 2014 Perşembe

Bizim Minyatürlerimiz


Yavrularimiz bizim minyatür seklimiz gibi. Bosuna denmiyor, cocuk dil ile degil göz ile egitilir diye. Onlar ne görürse ayna misali yansitiyorlar. 
Hayati ne kadar güzel gözlemleyebiliyorlar. 
Minyatür büyükler minyatür yemek masasinda ne kadar ciddi bir oyun oynamaktalar.

Izlemeye doyamadim yavrularimi.






15 Ekim 2014 Çarşamba

Sumeyra´min 8. dogum günü


Gecen sene kutladigimiz cok hos bir partimiz vardi, kizimin sekizinci yas günü. Lakin o gün bu gündür bu özel günü yazacagim diye oyalandim. Nerdeyse bir sene gececek ve hayatin ne kadar hizli gectigini bir kez daha farkediyorum. Sanki dün gibiydi bu parti...


Yavruma her sene oldugu gibi yine güzel ve özel bir dogum günü pastasi hazirlamaya calistim. Bu sefer kizim da bana yardimci oldu. Buradan da ne kadar büyüdügü belli oluyor artik. 



Ayni zamanda yine özel kurabiyeleri unutmadik. 



Bu kurabiyelere kizimin arkadaslari da bayildi. Parti sonunda evlerine ailelerine de ikramlik götürdüler. Sumeyra yavrum arkadaslarinin ilgisinden cok memnun kaldi. 




Partimizi stressiz ve rahat hareket edebilmek icin kresimizin bir odasini hazirladik ve zamanindan cok önce gidip tüm detaylarla hep beraber ilgilendik. 




Hersey yavrumun gönlüne göre oldu. Zaten maksat onu memnun etmek sonucta. 



Her sene normalde cocuklara icinde minik hediyeler ve sekerlemelerin oldugunu torbaciklar hazirliyorduk. Bu sene ise gelecek minik misafirlerimize birer hediye aldik, paketledik ve kücük huni torbaciklara da sekerlemeler doldurduk. Partimize her gelen misafirimize bizden kücük bir hediye olmus oldu tüm bu güzellikler.




Partiden önce kizimla bazi alisveris sitelerine göz gezdirdik. Bu arada ona farkettirmeden nelerden hoslandigini kesfettim. Daha sonra hediye seciminde hic zorlanmadan onun bayildigi sevdigi hediyeleri ona alip hazirladim. Hatta internet üzerinden siparis verdigim icin bu dogum gününde hediyeler acisindan hic yorulmadim. 



Arkadaslari da kizimin neler sevdigini önceden kesfetmeye calismislar ve ona göre hediyeler secmisler, cok memnun oldum, aferin onlara.




Partimiz takriben 4 saat sürdü. Bu 4 saati büyük bir önemle organize ettim. Ilk bir bucuk saatine gurupla oynanan 4-5 keyifli oyun yerlestirdim. Oyunlari oynamak icin yan odayi kullandik. Yerde spor minderi oldugu icin düsüp kalkmalari hic sorun olmadi. Ayrica oyunlarin seciminde kizim ve oglumla birlikte heyecan dolu ve keyifli olmalarina ehemmiyet verdik. 




Iyice kosturup oynadiktan sonra pastamizi kesmek üzere bir mola verdik. Yemekler yenildi, pastamiz kesildi. Prensesimiz kutlandi.

Daha sonra yine oyun saatleri basladi. Yine birbirinden keyifli oyunlar oynandi. Bir taraftan müzik, bir taraftan kudurma derken cocuklar iyice costular.

Partimizin son bir saatini de hediye bölümüne ayirdik. Her cocuk kurayla sirasi belirlendi ve hediyesini verdi. Sumeyra yavrum her bir arkadasini kucaklayak tesekkür etti.

Misafirlerimizi evlerine ugurlarken her sene oldugu gibi partimizden cok memnun kaldiklarini ifade ettiler. Sumeyra´nin dogum gününü iple cektiklerini belirttiler. Bu ifadeler beni ziyadesiyle mutlu etti. Lakin cocuklari memnun etmek pekte kolay bir is degil. Onca misafirin arasinda bir cocugumuzu memnun edemedik sadece. Bizim hazirladigimiz programa uymak yerine kresin diger kullanmadigimiz odalarinda kosup her yeri dagitmaktan daha zevk alabilecegini söylemis arkadaslarina. Eh bunca hazirligin ve alternatifin icinde birde tüm kresi alt üst edemezdik elbette. Sonuc itibariyle biri haric tüm herkesi özellikle de yavrumu memnun edebildigim icin tatli bir yorgunlukla toparlanip evimize gittik.

Iyi ki dogdun yavrum, iyi ki Rabbim seni bana emanet etti.
Senin gibi bir kizim oldugu icin dünyanin en mutlu annesiyim ben.