28 Aralık 2010 Salı

Dondurma Savasi


Minik kizim ne zamandir dondurma isteyip duruyordu. Ben olmaz dedikce aramizda söyle sohbetler gelisiyordu:
"Anne dondurma istiyorum"
"Olmaz kizim, bak kar yagiyor, cok soguk"
"Anne o zaman Türkiye´ye gidelim"
"Neden kizim, dondurmanin Türkiye ile ne alakasi var?"
"Ama orada dondurma alabiliyoruz, orada kar yagmiyor"
Zavalli yavrum Türkiye´yi sadece yaz aylarinda gördügü icin orada hic kar yagmadigini saniyordu.
Bu plan tutmayinca baska bir numaraya geciyor:
"Anne ben yazin dondurma istemiyorum, kisin istiyorum"
"Olur mu kizim dondurma yazin yenir, simdi havalar soguk belki hasta olursun"
"Ama anne yazin dondurmam eriyor, bak kisin havalar soguk ya hic erimez, ne oluuuur!!!"
Derken buna benzer nice denemelerden gectik. Aslinda ben cocuklarin kis aylarinda dondurma yemesine karsi bir anne degilim, bilakis dondurmanin besleyici oldugunu düsünüyorum. Fakat bu sene avrupa kac senedir görmedigi kara kisi yasayinca ben de endiselendim dogrusu.
Sonuc olarak kizimin ugraslari bir gün alisveris esnasinda sonuc verdi. Annem ben ve kizim yeni acilan bir alisveris merkezine alisverise gittik ve bir de ne görelim, hemen giriste harika dondurmalar satan bir dondurmaciiiiii... Kizim hemen kosup gözüne ilistirdigi ilk masaya oturmustu bile. Bunca ugrastan sonra dondurmayi alninin teriyle hakketti sanirim. Menü kartini dikkatle arastiran Sumeyra sonunda Pinokyo dondurmasinda karar kildi. Yalan söylemekten burnu uzayan Pinokyo´yu hem konustuk hem afiyetle yedik.... mmmhhhhh

22 Aralık 2010 Çarşamba

Okulda Noel Kutlamasi

Dün oglumun sinifi noel kutlamasi hazirlamis. Piyesler, sarkilar, enstrüman gösterileri derken cok eglendik. Bundan önceki yillarda hep sahnede tüm okula hitab eden hazirliklar yapilirdi. Ama bu sene bizim sinif kendi icimizde kalmayi tercih etmis, hicte fena olmamis bence.

Oglumun ögretmenleri ile tekrar görüsme firsatim oldu. Hatta su an Cin´de ögretmenlige baslayan eski sinif ögretmenimizi de görmüs oldum. Buraya tatile gelmis. Daha bir kac sene orada kalacakmis. Saatlerce süren ucak yolculugundan sikayet edip duruyordu.
Yavrumun bu sene ilk okulda son senesi ve ögretmenleri dersleri hakkinda oldukca olumlu konusuyorlar. Seviyesi yüksek bir ortaokula baslamasi icin cok gayret ettik, sanirim bu hayalimiz gerceklesecek.
Aksam siniftaki cocuklari izlerken birinci siniftaki halleri geldi gözümün önüne. Ne kadar da hizli ilerlemisti hayat. Oysa dün gibiydi birinci sinif. Hatta kizim henüz dogmamisti. O minicik cocuklarin genclige dogru hizla ilerlediklerini görmek insanin kendisininde son sürat yaslandigini hatirlatiyordu.
Hem duygu yüklü, hem düsünceli, hem de eglenceli bir aksami da böylece arkada birakmis olduk.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Gecikmis Kurban Bayrami Notlarimiz

Ah ah... ne cok yazacak sey biriktirmisim... Aslinda kurban bayrami notlarini kizimin dogum gününden önce yazacaktim ama bu yogunlukta siralamayi karistirmam cok normal :)

Eveeet son yazilarimda görülecegi üzere eylülden bu yana müthis bir hediye alisverisi icinde buldum kendini... Cocuklarin dogum günleri, iki bayram, ana sinifina baslangic derken bu hazirliklar beni bayagi ugrastirdi. Yine son zamanlarda alisilageldigi üzere 4 günlük bayram icin 4 hediye yani iki yavruya 8 hediye hazirladim. Secimleri hicte kolay olmadi. Hediyeleri actiklarinda birbirleriyle kiyaslayacaklarini bildigim icin elimden geldigi kadar ikisine de esit degerde hediyeler secmeye gayret ettim. Ve her birini paketleyip yine aynamizin önüne yerlestirdim. Cizgili paketler ve pembe olani kizima, futbollu paketlerde ogluma ait...


Hediyelerin disinda her bayramda oldugu gibi dis kapimizi süsledik. Bu sene kizimin kreste hazirladiklarini kullandik. Vakit acisindan kendimiz evde süslemeleri hazirlayamadik. Kurban bayramina uygun koyunumuzda en cok hosuma giden süs oldu dogrusu...

Yine sira hediyelerde... Yavrularim diger bayramlardan da aliskin olduklari üzere her güne bir paket acabileceklerini biliyorlardi. Ama önce hangisinden baslamali diye kararsiz kaldilar. Gecen Ramazan bayramindan antremanlilar, okuyanlar bilir onlara önyargiya dair kücük bir ögüdüm olmustu yani hediye paketinin boyutuna bakarak karar vermemelerini ve kücük bir pakette de degerli bir hediye olabilecegini anlatmistim. Dis görünüse göre karar vermemeleri gerektigini hediyeleri acarak bizzat farketmislerdi. Bu sefer bu düsüncelerden dolayi 1. gün hediyelerine biraz zor karar verdiler.


Nitekim bu sefer en büyük paketler acilmadi, Ramazan bayrami ögüdünün nimetlerini yasadik, cok sevindim...

Heyecanla paketler acildi...

Hemen hersey denendi...


Meraklar giderildi...


Hediye sonrasi anneanne dedeyi ziyaret ettik ve kuzen yavrulara da hediyeleri dagitildi...
Onlarida mutlu ettik...


Sumeyra kuzenlerine hediyeleri verirken cok sevincliydi. Paylasmayi seviyor olmasi cok güzel... Abisi de ona yardimci oldu tabi...


Ikinci gün yine anneanne dedeydik. Bu sefer 2. hediyeler pesimizde tasindi ve hemen acildi...



Eeee hediyeler acilirda oyun oynanmaz mi? Bütün gün sesleri cikmadi, denediler, yandilar, oynadilar, mutlu oldular... Ben de anne babamla cay keyfi yaptim...


3. gün de geldi cattiiii...


Yine sevincli bir bayram günü yasandi...


4. gün de artik son gün ve son hediyelerdeydi sira...


Is dönüsü ugrayip hal ve hatirlarini sordugum anne babamdaydik yine... Son hediye sevincini de böylece anneanne dede ile paylastik...
Umarim bu yabanci topraklarda biraz olsun yavrularima bayram heyecani yasatabilmisimdir. Her yil bayram günlerini iple cekiyorlar. Almanlarin noel kutlamalarina imrenmiyorlar. Onlara alman arkadaslarinin noel de yasadiklari tüm heyecani kendi bayramlarimizda zaten yasatmaya calisiyorum.
Insaallah beraber nice nice bayramlar geciririz...

19 Aralık 2010 Pazar

GÜZEL KIZIMIN 5. YASI

Yavru kizim bundan 5 sene önce 29 Kasimda dünyaya geldi. Ona her baktigimda o minicik güzeller güzeli bebekligi ve hastane anilarimiz geliyor aklima...

Bu sene kizima seker hamurundan kurabiyeler hazirladim.

Kizimin sayesinde ilk defa denemis oldum bu güzel kalpli seker hamurlu kurabiyeleri...

Her bir büyüklü kücüklü hazirladigim kurabiyeleri özenle sarip kirmizi kurdale ile hediye haline getirdim...

Ve her birini servis kabina alip dogum günününde afiyetle tadmak icin hazirladim...

Sumeyra yavruma isminin harflerinden olusan özel kurabiyeler hazirladim, cok sevindi...


Kutlama icin kendi fotograflarindan olusan özel pastasi ve kurabiyeleri hazirdi artik...
Pastamizin üzerine yerlestirdigimiz fotografli sekerlemeyi cok sevdigim arkadasim Serra hazirladi; kendisine zahmetinden dolayi cok tesekkür ediyorum...


Bu sene kizimin dogum gününü kendi kresimizde kutlamaya karar verdik...
Aslinda kizim kutlamayi evde yapmak istemisti ama ben kres daha genis ve rahat oldugu icin oyunlarinin daha keyifli gececegine onu ikna ettim...
Bu sene dogum günü konusu olarak Tinkerbell´i sectik. Kizimin pastasi, oda süslemeleri, hediye paketlerimiz, prenses basliklarimiz, posetlerimiz, tabaklarimiz, bardaklarimiz, pecetelerimiz, masa örtümüz ve daha nice kullandigimiz herseyi bu güzel yesil elbiseli peri kizi Tinkerbell temali kullandik...

Yavrumun ögretmeni kutlamamizin basinda bizimle biraz vakit gecirdikten sonra onu eve ugurladik. Ögretmenimize de sinifta ayri kutlama yapmasindan dolayi cok tesekkür ediyoruz...


Veee dogum günümüz basladi....


Artik ver elini oynamak, kudurmak...


Saatlerce cesitli oyunlar oynayan yavrular heyecanla pastanin kesilecegi ani beklediler...


Derken pasta ve mumlarin vakti geldi cattiiiii...


Bas rollerde oynayan Sumeyra her anin tadini doyasiya cikardi...



Hep birlikte ona dogum günlerinin klasiklesmis sarkisini okuduk ve resmen 5. yasina ayak basmasini onayladik :) ...



Sonra pastamiz kesilirken her yavru pastanin üzerindeki Sumeyra fotograflarindan yemek istedi, her biri bir resime isaret etti ve o parcayi afiyetle yedi...


Sanirim dogum günü kutlayanlarin en sevdigi anlardan biri olan hediyelere geldi sira...


Hediyeler bir bir ardina verildi ve yanaklara öpücükler konduruldu...


Kizim bol bol öpücük dagitti :) ...


En son anne baba hediyesine sira geldi...
Uzuuuun zamandir isteyip durdugu bir hediyeye kavusacagindan haberi yoktu...

Veee... sonunda sevdigi hediyesine kavustu: Nintendo DSi...
Artik abisinin Nintendosunu paylasmak zorunda kalmayacakti...


Hello Kitty ve Tinkerbell agirlikli hediyelerimiz eve tasindi ve her biriyle teker teker oynanmaya baslandi bile...


Bir kac gün evde sadece dogum gününün nimetleri kullanildi :)...

Aaa unutmadan hediyelerimiz arasinda fotografini cekmeyi unuttugumuz ama sonradan aklimiza gelen Hello Kitty´de var... Öyle herhangi bir Hello Kitty degil bu; neden mi?
:) Cünkü evdeki cooook degerli minik Hello Kitty´mize abla olarak geldi de ondan cok degerli...
Abla kardes yatagimizin kösesinde coktan yerlerini aldilar bile, onlarsiz bir uyku düsünülemez... :)

Eee minik arkadaslar hediye getirirde biz onlari eve bos gönderirmiyiz...
ASLA!
Biz de her dogum gününden sonra oldugu gibi her bir misafirimize minik hediye ve sekerlemelerle doldurgumuz birer poset hediye ettik. Bu sayede herkes memnun bir sekilde evine ugurlandi...
Bir daha ki sene 6. yasi kutlamak üzere bulusmak ümidiyle minik arkadaslar...
Balli kizima Allah´tan sihhat, afiyet ve hayirli ömürler diliyorum...

12 Aralık 2010 Pazar

Minik Papatyamin Anaokulu Baslangici

12.12.2010

Dünyalar güzeli papatyam bu sene Eylül ayinda anaokuluna basladi. Burada anaokulu egitimini ilkokullar degil kresler vermekte. Dolayisiyle kizim kendi kresinde anasinfina gecmis oldu.


Almanya´da kres, anaokulu ve ilkokula baslayan yavrulara "Zuckertüte" veya "Schultüte" adi verilen yukarda resmi görülen süslü külahlar hediye edilir. Bu külahlar cesitli minik hediyeler ve sekerlemelerle doldurulur. Iste benim yavrumunda ilk "Schultüte"si bu kelebekli olani.



Anasinfindaki diger yavrularda hediyelerini aldilar ve hep birlikte harika bir gün gecirdiler.




Her cocuk kendine ait bazi hediyeleri acti ve arkadaslariyla paylasarak oynadi.

Onlar artik okula bir yil kala oynamanin keyfini iyice cikardilar.

Kizlarin en favori rengi yine vazgecilmez pembeydi tabiki...
Insaallah yaz tatilinden sonra ilkokul heyecaninida yasamamiz nasib olur.

Kresten eve gelince evdede kizimi güzel hediyeler bekliyordu.


Heyecanla tüm hediylerini acti.

Annesi, babasi, abisi ile minik papatyam sevincini paylasti...
Hediyeler birbir ardina acildi...



Hediyelerini acarken yavrumun heyecani bizi de sardi...



Bizlerde sanki anaokuluna baslayacakmisiz gibi hissettik kizimin sayesinde...

Bu minik güzel lillifee cantamiza ait birde kalem cantamiz var ama onu anaokulunda biraktigimiz icin fotografi eksik...
Yavrumun cok sevdigi oyun hamuru, pembe lego taslarini da unutmadik...
Ayni zamanda yatarken kucaklayabilecegi yumusacik ortasinda bebegi olan güzel bir yastigi da uyku hediyesi olarak düsündük.
Veee kres ve anasinifinda isleyecegi her kagidi arsivleyebilecegimiz harika bir lillifee dosyasi hediyeler arasinda yerini aldi...Simdi de büyük hediye külahimizin icinden neler neler ciktigina bir göz atalim... bazilarini sayalim...


Cok sevdigi at, pony oyuncaklari...


Hello Kitty vazgecilmezleri...


Lillifee prensesine ait takilar...


Lillifee ayna, tarak, toka, ilk cikan disini koyacagimiz dis kabi, makas, prenses damgalari, boncuk kutusu, potakal aromali lillifee sarki cd´si...



Yine lillifee kolluk, dudak kremleri, losyon...



Kalemler, sekerler, cikolatalar, puzzle, slimy, okul öncesi egitim defteri...



Bu kadar sevdigi hediyeden sonra hepimiz bir öpücügü hakettik...
Kücük kizima, papatyama bir ömür boyu basarilar diliyorum. Dilerim üniversite mezuniyetini de ayni heyecanla kutlamamiz nasib olur.
Canim kizim benim...