24 Haziran 2011 Cuma

Hayvanat Bahcesi Karis Karis

Havanin güzel oldugu hafta sonlarindan birinde yavrucuklarimizi aldik ve hayvanat bahcesine gidelim dedik. Kizimin ilk ziyaretiydi. Oglumu daha kücük yasta hayvanat bahcesine götürmüstük.



Cesit cesit hayvanlari kah cigliklarla kah sevinc gösterileriyle tanimaya calistik.






Bu kendini sarip sarmalayan maymuncuk cok hosumuza gitti dogrusu. Uyumak icin örtüsüne bürünmüs yatmaya calisiyordu.



Canli hayvanlar bizi kesmeyince heykelleriyle de fotograflar cektirdik.



Kocaman hayvanat bahcesinde yavrucuklarim bana klavuzluk yaptilar. Ne de olsa kocaman karniyla ancak adim adim ilerleyebilen bir anneleri vardi yanlarinda. :)



Sicakta gezmenin en güzel yanlarindan biri nedir? Dondurmaaaaaa..... bol bol dondurma molalari vererek gezimize tad üstüne tad kattik.







Disarda dondurmalarimizi bitirmeye calisirken birden bire muhtesem bir aslan kükremesi isittik. Aslan o kadar yüksek ve gür bir sesle kükrüyordu ki bazi cocuklarin korkularindan aslanlarin oldugu bölümü kacarak terk ettiklerini gördük.


Bu heyecanli kacislar sayesinde hemen aslanlari yakindan görmek icin iceriye kosturduk. Bizim orada bulundugumuz esnada daha önceki kadar güclü olmasa da bir kac kükreme ile sereflendik :)





Bir kac hayvan daha gördükten sonra gece aktif olan hayvanlarin barindigi karanlik bölüme girdik. Minik Sumeyra biraz ürkse de hayatinda ilk defa karsilastigi bu cezbedici hayvanlari seyre dalarak gezimize devam ettik.



Bu kutup ayilarinin heykelleri önünde Muharrem oglumun da kücükken bir fotografini cekmistim. Yine ayni yerde onu büyümüs olarak görmek bana hayatin ne denli hizli gectigini bir kez daha ispatladi, icim burkuldu. Bir an eskilere daldim...






Zaman zaman buldugum banklarda dinlenmeye calistim. Artik eskisi gibi hizli degildim. Beklemekten ve ardi arkasi kesilmeyen molalarimdan bunalan yavrucuklarim ve de babalari bazen yol alip benden bir hayliiiiii uzaklastilar. Ama bana kiyamadiklari icin yanimda olmasa da uzakta yine beklemek zorundaydilar... hi ha ha ha






Yine dondurma molasi baslangicindan bir kare...


Hava sicak, ben bu halimle zaten bozulmus hormon dengesiyle iki kati sicagi hissederken söyle bir havuz görmek ne hissettirir insana?
Oooofffff...


Merakli kizim ne de güzel gözlemliyor...



Bayagi bir gezip tozduktan sonra artik sira oynamaya gelmisti. Bu park yillar öncesine ait. Benim bile cocukluguma dair hatiralarim var burada.




Bu kare cocuklugumda kalan bir kare gibi...





En cokta bu lastiklerin üzerinde sallanmayi severdim. Tipki bugün cocuklarim da sevdigi gibi.



Parka yillar icerisinde bir cok yenilikler de katilmis tabiki. Simdi ki cocuklar cok daha sansli.


Burada babamiz Sumeyra´yi ariyor. Artik eve gitmemiz gerek ve cocuklar parkta son sürat denemedikleri yerlere tirmanmaya calisiyorlar. Bizi dinleyen yok.


Birini cikaralim derken babamiz farketmeden digeri tirmaniyor bu yumurta kilikli oyun yerine :)



Kücük yaramaz yakalandi bile... oradan cikmasi icin talimat aliyor...ama bosuna... pazarlik sürüyor...



Sonradan firar eden büyük kacakta göründü...

Derken yavrulari toparlayip önce lokantanin sonra da evin yolunu tutuyoruz...





Güzel bir gün, güzel bir geziydi vesselam...