13 Mart 2014 Perşembe

En miniginden yaramazliklar...

Hayatimizi zorlastirdigi kadar unutulmaz ve güzel kilan kücük yaramazliklar vardir. 
Benim minik kuzumda böyle bir ani birakmak istemis annesinin dopdolu hayatinda. :)
Süslenmek istemis, krem sürmek istemis sadece. Lakin sanirim biraz dozu kacirmis. Hal böyle olunca böyle kacirilmamasi gereken bir kare cikmis ortaya, iyi mi? 
:)


6 Mart 2014 Perşembe

Buruk tatil...



2013 Türkiye tatilimiz cok güzel baslayip hazin bitti. Hayatimizin en buruk biten tatili olarak kazindi hafizalarimiza...




Öncelikle hersey her sene oldugu gibi vatan hasretinin verdigi heyecanla basladi. Gezdik, tozduk...



Güzel misafirlikler yasadik...



Cocuklarimi gönüllerince eglendirdim...



Yavrularim vatanda olmanin verdigi güzel duygularla tatilin tadini iyice bir cikardilar. 



Gönüllerince kirlendiler...



Güzel mutfagimizin güzel yemeklerini yerinde tattilar...



Yeri geldi dinlendiler. Okulun yogun temposundan uzakta stres attilar...



Yeri geldi hic unutamayacaklari arkadasliklar kurdular...



Vatanimizin o essiz havasini, yesilligini iclerine cektiler...



Hayvanlarla, doga ile icice onlar icin cok yeni kesifler yaptilar...



Dalindan meyveler, sebzeler tattilar...


Gece gündüz oyun parklarina abone oldular...


...


 ...



Zaman zaman minik ellerden gözleme yedik...



Zaman zaman bavulumuzu alip uzun gezmelere ciktik...



Tarifsiz maneviyatla kusatilmis alanlarda iftarlar actik...



Ramazana has programlar dinleyerek gönlümüzün pasini sildik...



Hersey iyi güzeldi, her sene oldugu gibi cocuklarimi dedelerinin mezarina da götürmüstüm. Dualar etmis, ona Kuranimizi okumustuk. Böyle sürüklenip giderken sevgili kayinvalidem birden bire rahatsizlandi ve hastaneye kaldirildi. Icimden bir ses bu rahatsizligin bizi ebediyen ayiracagini söylüyordu sanki. Bu uzak diyarlar yüzünden kayinvalidemle beraber yasamamistim fakat onun dogurup büyüttügü, emek verdigi hayirli bir evladiyla hayatimi birlestirmistim sonucta. Esime olan sevgim annesine de büyük bir muhabbetle baglanmami saglamisti. Malesef tatilimiz biterken o hala iyilesmemisti ve bizim evimize dönüs tarihimiz gelip catmisti. Yavrularimin babaannelerini bir daha göreceklerine hic ihtimal vermemistim. Onlari son kez görüstürüp vedalastirdim. Benim icin ilk defa Türkiye´den kopmak bu kadar zor olmustu. Veda ettiginiz insani bir daha göremeyeceginizi düsünüp son kez sarilmak, ellerini öpmek cok aci. Hayatimda hic bir zaman unutamayacagim o anlari büyük bir hüzünle hatirliyorum. Biz evimize döndükten sonra onu kaybettigimiz haberini aldim, cok ama cok üzüldüm. Hemen yavrularimi burada birakip ilk buldugum biletle Türkiye´ye uctum. Cenazesine son anda ulastim. Sevgili esim ne kadar üzgündü... Onun ve tüm ailemizin acisini paylasarak üzerime düsen son görevi yapmak istedim. 
Bu satirlari yazarken bile o anlari yasar gibiyim. Özellikle kizimin sözleri hala kulaklarimda cinlamakta. Kendisi vefat haberine cok üzüldü ve gözyaslarina boguldu. Ona üzülmemesini ve aglamamasini söyledigimde gözlerimin icine bakip "Anne benim babaannem öldü. Bir daha Türkiye´ye gittigimde onu göremeyecegim artik!" diyerek haykirdi. Hakliydi, biliyorum. Yetiskin bir insan gibiydi. Aci da hissedilmesi yasanmasi gereken bir duyguydu nihayetinde...

Buruk bir tatil, hüzünlü anilarimiz var artik...


2 Mart 2014 Pazar

Ilkbahardan kalma hos bir gezi - Heidepark-

Basliktanda da anlasilacagi üzere ilkbahardan kalma bir not paylasacagim. Yogun hayat temposu blogumu arka plana atmama neden oluyor malesef.


Cocuklarimin cami gurubuyla Hedipark gezisi düzenlenecegini ögrenince biz de katilalim dedik. Kaldigimiz sehire biraz uzak düssede o yolu göze almaya degdi. 


Yavrularim arkadaslari ile otobüste eglenmeye basladilar. Kah uyuyarak kah mola vererek Heidepark´a vardik.



Cektigim onca karelerden yalnizca azicik bir kismini paylasabiliyorum ancak. 



Bol bol gezdik, heyecanlandik.



Benimde cocuklardan alt kalir bir tarafim yoktu. 



O gün cok yagmurlu bir gündü. Öncelikle bu sagnak yagmurda nasil eglenecegiz diye düsündük lakin bozuk hava sartlari sayesinde eglenmeye gelen insan sayisi oldukca azdi. Böylelikle biz de uzun kuyruklarda sira beklemek derdinden kurtulduk. 


Hatta hoslandigimiz bir cok yere tekrar tekrar bindik.  


...


Elif yavrum daha cok kücük oldugundan onu babasina birakmak zorunda kaldim. Bebegim de gelseydi diger cocuklarimla gerektigi gibi ilgilenemezdim. 


En cok hosuma giden yerlerden biri bu selalelerin icindeki gemi yolculugu oldu. Hava yagmurlu, selaleler de cabasi sirilsiklam olduk.


Sonuc olarak cok eglendik. Iyiki de gitmisiz. 


Yavrularimla yasadigim her an cok özel, cok güzel...
Hayatimi anlamlandiran meleklerim benim...