Gurbette cocuk yetistirmek zordur. Kendi inancin, örf ve adetlerin sadece azinlik tarafindan uygulandigi icin cocuklarini dogru bildigin yolda egitmek ögretmek zorlasir elbette. Cocuklarimiz aile disindaki tüm ortamlarda yasadiklari ülkenin de kültürünü alarak büyürler.
Ilk etapta iki kültür arasinda yasamak zor gibi görünse de bunu bir firsata dönüstürebilir insan. Bu durumu firsata dönüstürebilmek müthis enerjik ve sagduyulu olmayi gerektirir.
Burada yetisen anne babalar olarak bizler cocuklarimizin karsilasacaklari tüm sorunlari tanidigimiz icin yavrularimiza daha rahat yol gösterebiliyoruz. Ayni zamanda yasadigimiz ülkenin lisanini cok iyi konusabilmek ve burada egitim alarak is hayatini tanimak biz veliler icin büyük bir avantaj.
Her iki kültürün cocuklarimiza faydali yönlerini kesfedip sunmak ve ayni zamanda atasini, dinini, örf ve adetini tanitmak ve yasatmak büyük bir zenginliktir. Iki lisani da mükemmel kullanabilmek ise cok güzel bir ayricalik.
Buradaki dini egitim merkezlerimiz bu konularda biz velilerin en büyük destegi. Rabbim buralara gönül veren, calisan, emek sarfeden tüm insanlardan razi olsun.
Böyle güzelliklerin biz velilere sunuldugu gurur dolu bir gün yasamistik yine. Ekim 2014´te hazirlanan sahne programinda bir sürü güzel yavrudan biriydi benim de kizim ve oglum. Sumeyra kendi sinifinda cesitli ilahi ve siir okumalarini sunarken bir tane de kendi basina ilahi sunumu yapti. Onca insanin karsisinda heyecanini yenip bizleri mest etti. Bir ilahi bu kadar mi güzel yakisirdi bir melegin sesine.
Elif´te hic bos durmadi yani. Siniftaki ablalarinin beyaz giyecegini ögrenen Elif illaki kendiside beyaz giyinecek diye tutturdu. Herseyden cok sevdigi gelinligini giydi, beyaz güllü tacini takti. Gurubun minik bir üyesi gibi hep peslerinde dolandi. Ablasi ilahi okurken gidip mikrofonun kablosunu bile cekti. :) Yaramazliklarina ragmen herkes onu cok sevdi.
Canim oglum da bir cok ilahi ve siir okumasina katildi. Delikanliligin verdigi hos bir erkeksi sesle seslendirdi kendine ait kitayi. Etkilendim, güzel okudu, sesi vurgulari oldukca basariliydi.
Onlar sahnede iken binlerce dualar ettim icimden. Tüm gün agzim kulaklarimdaydi dogrusu.
Sahne siralari biten yavrular kendileri icin hazirlanan eglencelere kostular tabiki. Elif´in keyfine diyecek yoktu. Eve gitmek bile istemedi. Zorla ikan ettik kücük hanimefendiyi.
Sumeyra ise kuzeni ile pin pon oynamaya koyuldu. Sporu bu kadar cok seven bir kizla daha tanismadim. Evden cikarken hazirligini yapmis. `Sahnemiz bitince oynariz anne!´ diyerek raketlerini toplarini cantaya koymus bile.
Muharrem ise artik kocaman bir abi oldugu icin önce görevli olarak yardim etti. Daha sonra da genclerin macina katildi.
Neticede duygu yüklü, eglenceli, gururlu ve keyifli bir gündü.
En kötü günümüz böyle olsun...